SİTEYE DAİR

Öncelikle hoşgeldiniz... Bloğumu 2012 martında heyecanla açtığımda, izlediğim oyunların bende yarattığı etkiyi ve birikimim yettiğince bu oyunları yorumlamayı ve paylaşmayı amaçlamıştım. Sanatın pek çok alanıyla ilgili olmama rağmen tiyatro ile akademik anlamda bir bağım yoktu, çevirmen olduğum için "Tiyatro Çevirmenliği" çok ilgimi çeken bir alandı. Kendimi geliştirebilmek adına pek çok oyun izledim, okudum, araştırdım, düşündüm. Halen devam eden ve edecek olan bu süreç, tiyatroya olan sevgimin dışında ayrı bir bilinç ve birikim kazandırdı. Bundan sonra oyunlarla ilgili yazılar dışında, tiyatroyla ilgili farklı paylaşımlar da yapmak niyetindeyim, çünkü sanat insanın ruhunu zenginleştirir. Bu zenginliği her zaman paylaşmak dileğiyle, Onur.

24 Mart 2012 Cumartesi

“ SEZUAN’IN İYİ İNSANI”’NIN ÇIĞLIKLARI


                          SEZUAN’IN İYİ İNSANI”’NIN ÇIĞLIKLARI
“Kardeşinizi boğazlıyorlar göz yumuyorsunuz! Basıyor çığlığı da siz susuyorsunuz. Aranızda dolaşıyor zorba, birini daha seçmek için. Susarsak dokunmaz bize diyorsunuz. Ne mene yerdir burası, ne biçim insanlarsınız siz. Haksızlık yapılan şehirde ayaklanmalı insanlar. Ayaklanma olmazsa batsın o şehir… Karanlık basmadan yansın kül olsun !”

    

Yazan: Bertolt Brecht
Çeviren: Adalet Cimcoz
Yöneten: Yücel Erten
Müzik: Paul Dessau
Müzik Direktörü: Çiğdem Erken
Dekor Tasarımı: Ethem Özbora
Kostüm Tasarımı: Nalan Alaylı
Işık Tasarımı: Yakup Çartık
Dramaturgi: Yücel Erten-Şafak Eruyar
Yönetmen Yardımcıları: Burak Şentürk-Aylin Gürsoy
Asistan: Ece Karaağaç
Oyuncular:
Shen Te (ve) Shui Ta: Zeynep Ekin Öner
Pilot Sun/ Yeğen: Reha Özcan
Sucu Wang/İşsiz: İlkay Akdağlı
Shin/Çocuk: Zeynep Erkekli
1.Tanrı/ Topal: Zühtü Erkan
2.Tanrı/ Büyükbaba: Uğur Hakan Güneri
3.Tanrı/ Berber Shu Fu: Ahenk Demir
Sun'un Annesi/ Yaşlı Orospu: Seval Gökçe
Mal Sahibi Mi Tzü: Hanife Şahin
Marangoz Lin To/ Papaz/ Bay Chu: Cengiz Baykal
Kadın: Mehlika Balkan
Adam/ Müşteri: Hakan Şahin
Gebe Gelin/ Genç Orospu/ Bayan Su: Aylin Gürsoy
Polis/ Garson/ Bay Fu: Yıldırım Gücük


“İnsan hem kendine hem de çevresindekilere aynı anda ne kadar iyi olabilir? İyilik nereye kadardır? Dünya iyi bir yer midir? Dünyada bir tane iyi insan dahi kalmamış mıdır? Kalanlar nerdedir? İyi olmak için kendimizden ödün mü vermek gerekir?” İşte bana bu soruları dün akşam seyrettiğim Bertolt Brecht imzalı “Sezuan’ın İyi İnsanı” oyunu sordurttu. Brecht’in “ kötü olan dünyada iyi bir insan olarak kalabilme” teması günümüze kesinlikle uyduğu  - ve maalesef daha uzun bir süre de uyacak gibi gözüktüğü için- oyun beni ayrıca etkiledi, kendi yaşamıma dair sorular sordurttu ve düşündürdü. Her ne kadar yazılarımı oyunun duygusal etkisinden çıktıktan sonra mantıksal bir çerçevede yazsam da bu yazımı yarı duygusal ve yarı mantıksal çerçevede yazmaya çalışacağım zira oyunun sordurduğu sorular tüm dünyanın ve toplumların sorunu olduğu için her zaman güncelliğini koruyacaktır. Oyun, bu bağlamda aslında her gün bir yerlerde yaşanan sorunları, kavgaları ele alması açısından, hepimizin hayatına değiyor.
Tanrılar Sezuan kentine bir ziyarette bulunurlar fakat genç fahişe Shen Te dışında kimse onları evinde ağırlamak istemez. Ertesi sabah, Tanrılar giderken Shen Te’ye iyi olmanın erdemlerini sayarlar ve ona teşekkür etmek için bir miktar para verirler. Shen Te bu parayla yaşantısını düzeltmek ister, fahişeliği bırakır ve bir tütün dükkânı açar. Ne var ki açması ile bir sürü “aç” insanın dükkânına doluşması bir olur. Shen Te, tüm bu insanlara iyilikle yaklaşır, olayların sonunun iyi bir yere varmayacağını tahmin etse bile, çünkü iyi ve erdemli olması öğütlenmiştir bir kere, o da bundan böyle kötülüğü yok etmek adına iyi olacaktır. Âşık olur, parasının bir kısmıyla âşık olduğu adama yardım eder, kendisini sokağa atan ev sahiplerine kapısını açar, açlara pirinç verir. Fakat bu duruma dur demek için de iyiliksever bir Shen Te’nin yanında “durumu dengeleyecek”, düzeni sağlayacak bir “amca oğlu”na ihtiyaç vardır. Bunun üzerine Shen Te erkek kılığına girerek düzeni sağlamaya çalışır. Pilot olma sevdalısı sevgilisi Sun’dan vazgeçer ve yine insanlara iyilik yapmak gerektiğini düşündüğü için onlara yardıma koşar. Ne var ki iyilik maraz doğuracak ve Shen Te sonunda Tanrılar’a hesap soracak ve imdat çığlığı atacaktır.
Sezuan’ın İyi İnsanı, beni, Yücel Erten’in rejisi, Adalet Cimboz’un çevirisi, Ethem Özbora’nın dekor tasarımı, Nalân Alaylı’nın giysi tasarımı ve Yakup Çartık’ın ışık tasarımı ile bir ders niteliğinde etkiledi. Çeviri bölümü öğrencisi olduğum için en hassas olduğum nokta çeviriler ve böyle başarılı ve abartısız çevirilerle karşılaştığım zaman çok mutlu oluyorum. Giysi, dekor ve ışık tasarımlarının ise oyuna çok uygun olduğunu ve oyunun anlatmak istediği soruna yardımcı olduğunu düşünüyorum. (Özellikle dekorun kullanımı) Oyunculuklara gelince, tüm oyuncukların başarısı yanında birkaç ismi ayrıca anmam gerekiyor: Oyunda iyiliği yansıtmak için elinden geleni yapan ve hem Shen Te hem de Shui Ta olarak çok başarılı olan, gerek sesini kullanışıyla, gerek duyguyu verebilmesiyle beni çok etkileyen Zeynep Ekin Öner… Bedensiz Kadın’da izleyip, etkilendiğim ama özellikle bu oyunda bambaşka bir karakteri (Sun) de böylesi büyük bir başarı ve sadelikle oynadığını görünce bir kere daha tebrik etmek istediğim Reha Özcan… Yine Bedensiz Kadın’da hayranlıkla izleyip, “acaba daha sonra hangi oyunlarda oynayacak” diye merak ettiğim ve bu oyunda(3.Tanrı ve Berber Shu Fu) izleyip, oyunculuğunu yine çok beğendiğim Ahenk Demir… Ve oyunun bence temel taşlarından birini(Sucu Wang) başarıyla oynayan İlkay Akdağlı. Oyunda Paul Desseau’nun yazdığı müziklerin de ayrıca çok etkileyici olduğunu söylemek isterim. Piano, klarnet ve trompetten oluşan orkestra ise sadeliğiyle etkiliyordu.
Belki Shen Te iyiliği de kötülüğü de en ince sınırlarıyla tanıdığı için bir denge sağlayamadı ya da belki iyiliğin en ince sınırını tanımadığımız için biz mi iyiliği tam anlamıyla bilemiyoruz, bilmiyorum ama ne var ki Brecht’in de dediği gibi “dünyayı öyle bir yere götürmeliyiz ki iyilik beklenmemeli”, savaşımız bu yönde olmalı. Yoksa kötülük her yerde ve çok kolay, biz insanlığın iyi zoru seven bireyleri olarak iyiliğin zorluğundan sabırla yine iyilik çıkartmalıyız…
                                       
                                           


                                           


                                                          

1 yorum:

  1. kesinlikle seyredilmesi gereken bir oyun geçen sezonunu en iyi oyunu zaten topladığı ödüllerden hak ettiği bariz belli zeynep ekin önerin aldığı ödül zaten kanıtlıyor oyunun ne denli başarılı olduğunu sanki bitmesini istemedim seyrederken

    YanıtlaSil