SİTEYE DAİR

Öncelikle hoşgeldiniz... Bloğumu 2012 martında heyecanla açtığımda, izlediğim oyunların bende yarattığı etkiyi ve birikimim yettiğince bu oyunları yorumlamayı ve paylaşmayı amaçlamıştım. Sanatın pek çok alanıyla ilgili olmama rağmen tiyatro ile akademik anlamda bir bağım yoktu, çevirmen olduğum için "Tiyatro Çevirmenliği" çok ilgimi çeken bir alandı. Kendimi geliştirebilmek adına pek çok oyun izledim, okudum, araştırdım, düşündüm. Halen devam eden ve edecek olan bu süreç, tiyatroya olan sevgimin dışında ayrı bir bilinç ve birikim kazandırdı. Bundan sonra oyunlarla ilgili yazılar dışında, tiyatroyla ilgili farklı paylaşımlar da yapmak niyetindeyim, çünkü sanat insanın ruhunu zenginleştirir. Bu zenginliği her zaman paylaşmak dileğiyle, Onur.

18 Aralık 2014 Perşembe

11 ARALIK: GENCO ERKAL "BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİ"'Nİ OYNUYOR


    
Yazan: Nikolay Gogol


Türkçesi: Coşkun Tunçtan


Müzik: Mete Sakpınar


Sahne tasarımı: Duygu Sağıroğlu


Giysi: Özlem Kaya




Uyarlayan - Yöneten - Oynayan: GENCO ERKAL


Işık: Cemal Sezer


Ses: Mehmet Doğan


Sahne Amiri: Tolga Erdoğan


Oyun afişi / Kreatif Direktör: Uğurcan Ataoğlu


Oyun afişi / Fotoğraf ve tasarım: Beste Zeybel


Oyun fotoğrafları: Burcu Yetiş






Karakterli ve dik duruşlarından hiçbir baskı karşısında taviz vermeyerek “sanatçı” sıfatını hak eden çok büyük değerlerimiz var. Toplumsal tarihimizin en temel unsurlarından baskı ve sansüre rağmen “kendinden muhalif” olan tiyatro sanatından vazgeçmeyen değerli sanatçılarımız... Genco Erkal, bu sanatçılar arasında çok önemli bir yerde ve elli beş seneyi geride bıraktığı sanat yaşamında Türkiye gibi kıymetini bilmek şöyle dursun, sanatın engellerle yok edilmeye çalışıldığı, sanatçıların bin türlü bezdirilmeye maruz bırakıldığı bir ülkede yılmadan devam etmesiyle de genç kuşaklara çok büyük bir örnek. Bilet alıp izlediğim ilk oyun olan “Sivas 93”ten sonra hep ilgiyle takip ettim. Nazım Hikmet, Karl Marx, Brecht ve bugün Gogol.


Erkal, Türkiye’de sahnelenen ilk tek kişilik oyun olma özelliğini taşıyan “Bir Delinin Hatıra Defteri”’ni ilk olarak 1965 senesinde yönetip oynamış. Psikolojik açıdan yaklaşılan bu ilk yorumdan sonra, 1969 senesinde Brecht etkili ikinci yorum gelmiş. 1992’deki üçüncü yorumda karakter, bir tiyatro oyuncusu olarak yorumlanmış. Üç versiyonun da birleştirilmesiyle bugünkü yorum elde edilmiş. Dokuzuncu dereceden memur İvanoviç Poprişçin, iç dünyası (hayalleri, aşkı-çatışmaları) ile dış dünya (üzerindeki toplumsal baskılar, ekonomik koşullar) arasında bir denge kuramamaya başlar ve bir süre sonra gerçekle hayal birbirine karışır. On dokuzuncu yüzyıl Rusya’sını yansıtan metnin bugünün Türkiye’sine (hatta üzülerek Türkiye tarihine de diyebiliriz) hiçbir ekleme yapılmadan uyarlanabilmesi ise fazlasıyla trajik.  


İvanoviç Poprişçin’in “delirme” süreci, toplumun kişinin üzerinde nasıl baskı kurduğunu, kişinin ruh sağlığını nasıl bozabildiğini, en amiyane tabirle “kişiyi nasıl delirttiğini” göstermesi açısından önemli bir örnek. Eserin klasik olmasının da bu gerçekçi psikolojik gözleme dayandığını düşünüyorum. 1965 tarihli yorumdaki psikolojik bakış açısını bu nedenle merak ettiğimi söylemeliyim. Ayrıntılı psikolojik çözümlere gidilebilir çünkü. Bununla beraber 1969’daki gibi Brecht etkili bir yaklaşım da seyirci için bir o kadar etkili olabilir. Zira bireyin psikolojisinin derinliğine inildiğinde toplumun etkisinin göz ardı edilme tehlikesi var. Oysa mesafeli bir yaklaşımla daha gerçekçi bir tutum sergilenebilir. 1992 versiyonu ise özellikle ilgimi çekti. Karakteri bir tiyatro oyuncusu olarak yorumlamak yenilikçi bir tutum. Geçmiş versiyonlara merakım, çok çeşitli yorumlamalara imkân veren bu metnin farklı şekillerde nasıl ele alındığını görebilmek için. (Önceki versiyonları izleyip, yorumlarını yazının altındaki yorum kısmında paylaşmak isteyen olursa ayrıca memnun olurum)


Öncekilerin karışımıyla oluşan bugünkü yorumda ise Genco Erkal oyunculuk dersi veriyor. Oyunun bu doğallıkla etkilediğini düşünüyorum. Tahmin edebileceğiniz gibi “deli/uç/uçuk” karakterler, oyuncular için, oyunculuklarını gösterebilmek açısından, önemli roller olarak kabul edilse de abartıya kaçabilme/ klişe olabilme riski taşıyor. Erkal ise oyunculuğuyla “Karakter nasıl işlenir?”, “Nasıl yansıtılır?”, “Nasıl yansıtılmaz?”, "Böyle bir metin nasıl ele alınır?/ Neler ön plana çıkarılır?/ Nelerden kaçınılır?" sorularının cevabını veriyor.  




Oyunu Kozyatağı Kültür Merkezi’nde ikinci sıradan izleme şansım oldu. Seyircilerin bir kısmı en çok deli gömlekli sahnelerde etkilendiklerini belli etseler de ben baştan sona kadar her sahnede karakterini yaşayıp yansıtmasından ve hiç düşmeyen enerjisinden etkilendiğimi belirtmeliyim. Oyunu izleyeceklere biletlerini ön sıralardan almalarını öneririm. Zira ortadan ya da arkadan izleseydim Erkal’ın mimiklerini bu kadar net göremeyecektim. Oyunda şahit olduktan sonra “iyi ki önden izlemişim” diye düşündüm. Duygu Sağıroğlu’nun sahne tasarımını ve Özlem Kaya’nın kostümlerini de çok başarılı bulduğumu söylemeliyim. 

 



Genco Erkal, bu oyunu özellikle gençler için oynadığını belirtiyor. Büyüklerimizin belki biz doğmadan seneler önce izledikleri oyunu bugün başka bir yorumla izlemeleri onları hem geçmişlerine götürüp hem oyuncunun bugünkü yorumunu görmeleri açısından ayrı bir tat verse de, yıllarını tiyatro gibi büyük disiplin, çalışma ve sabır gerektiren bir sanata vermiş olan ustaları izlemek özellikle benim gibi meraklı gençler için çok kıymetli bir deneyim. Aynı zamanda özveriyle, yılmadan yapılan çalışmaların/ yılmadan çalışan sanatçıların yıllar geçse de değerinden kaybetmeyip aksine yeni değerler kazanarak yol aldığının bir kanıtı. (Ben de bu vesileyle annemin 1981’de Müşfik Kenter’den izlediği “Bir Garip Orhan Veli” oyununu, otuz sene sonra aynı usta oyuncudan izleyebildiğim için kendimi şanslı saydığımı belirteyim.)


“Bir Delinin Hatıra Defteri” oyun tarihlerini aşağıda bulabilirsiniz. Biletinizi erkenden alın. Çünkü hemen tükeniyor. Kozyatağı Kültür Merkezi gibi çoğu zaman zor dolan bir salon dahi tamamen doluydu.  Ağırlıklı olarak Kenter Tiyatrosu’nda sahneleniyor. Kaçırmayın!



19/20 Aralık – Cuma/Cumartesi

Bir Delinin Hatıra Defteri - 20.30

Kenter Tiyatrosu



22/23 Aralık – Pazartesi/Salı

Bir Delinin Hatıra Defteri - 20.00

Ankara Şinasi Sahnesi



26/27 Aralık – Cuma/Cumartesi

Bir Delinin Hatıra Defteri - 20.30

Kenter Tiyatrosu



30 Aralık - Salı

Bir Delinin Hatıra Defteri - 20.30

Caddebostan Kültür Merkezi



5/6/7 Ocak – Pazartesi/Salı/Çarşamba

Bir Delinin Hatıra Defteri - 20.30

İzmir Sabancı Kültür Merkezi



9/10 Ocak – Cuma/ Cumartesi

Bir Delinin Hatıra Defteri - 20.30

Kenter Tiyatrosu



13 Ocak - Salı

Bir Delinin Hatıra Defteri - 20.30

Kozzy AVM Sahnesi



14 Ocak - Çarşamba

Bir Delinin Hatıra Defteri - 20.30

Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi



15 Ocak - Perşembe

Bir Delinin Hatıra Defteri - 20.30

Kadıköy Halk Eğitim Merkezi



16/17 Ocak - Cuma/Cumartesi

Bir Delinin Hatıra Defteri - 20.30

Kenter Tiyatrosu





Son olarak bir anı:  Seyircilerin arasında bulunduğu "İz" oyunun çıkışında (27 Mayıs 2014, GalataPerform)