SİTEYE DAİR

Öncelikle hoşgeldiniz... Bloğumu 2012 martında heyecanla açtığımda, izlediğim oyunların bende yarattığı etkiyi ve birikimim yettiğince bu oyunları yorumlamayı ve paylaşmayı amaçlamıştım. Sanatın pek çok alanıyla ilgili olmama rağmen tiyatro ile akademik anlamda bir bağım yoktu, çevirmen olduğum için "Tiyatro Çevirmenliği" çok ilgimi çeken bir alandı. Kendimi geliştirebilmek adına pek çok oyun izledim, okudum, araştırdım, düşündüm. Halen devam eden ve edecek olan bu süreç, tiyatroya olan sevgimin dışında ayrı bir bilinç ve birikim kazandırdı. Bundan sonra oyunlarla ilgili yazılar dışında, tiyatroyla ilgili farklı paylaşımlar da yapmak niyetindeyim, çünkü sanat insanın ruhunu zenginleştirir. Bu zenginliği her zaman paylaşmak dileğiyle, Onur.

11 Mart 2012 Pazar

“BULUŞMA YERİ’NDE” DÜŞÜNÜRKEN


                    “BULUŞMA YERİ’NDE” DÜŞÜNÜRKEN
    “İNSANLIK TARİHİ, SAVAŞLARIN TARİHİDİR. ARADA BİR, YENİ SİLAHLARIN İCAT EDİLMESİ VE ESKİ SİLAHLARIN TEMZİLENMESİ İÇİN ARA VERİLİR…”

Yazan

: DUŞAN KOVAÇEVİÇ
Çeviren
: BİLGE EMİN
Yöneten
: M.NURULLAH TUNCER
Koreografi
: HANDAN ERGİYDİREN
Sahne Tasarımı
: M.NURULLAH TUNCER
Işık Tasarımı
: FATİH MEHMET HAROĞLU
Kostüm Tasarımı
: M.NURULLAH TUNCER -           TACİSER SEVİNÇ
Efekt
: ERSİN AŞAR
Yönetmen Yardımcısı
: HANİFE SER-ÖZGE KIRIŞ-DENİZ EVRENO


“Buluşma Yeri”, oyunlarını ilgiyle takip ettiğim Sırbistanlı yazar Duşan Kovaçeviç’in dilimize çevirilen üçüncü ve yönetmen Nurullah Tuncer’in Duşan Kovaçeviç oyunları üçlemesinin ikinci oyunu… Kovaçeviç’in dilimize çevrilen diğer oyunları ise yine Şehir Tiyatrolarında oynayan “İntihar’ın Genel Provası” ve Devlet Tiyatrolarında kapalı gişe oynayan “Profesyonel” oyunları…
Oyun öncelikle, bana bu sezon izlediğim “Günlük Müstehcen Sırlar” ve “Kargaşa” gibi oyunları anımsattı… Her ne kadar konuları farklı olsalar da, bu üç oyunun da esas sorunu “insan”dı, fakat bu kavram diğer iki oyunda daha çok toplumda erkeklerin sebebiyet verdiği sorunları ele alırken, bu oyunda bu, kadın-erkek ayrımı gözetmeksizin, tüm bir insanlık sorunsalını ele alıyor…

                                                         

Çok katmanlı bir metine sahip olan “Buluşma Yeri” oyunu 1981 yılında yazılmış olmasına rağmen, günümüzde maalesef halen geçerliliğini koruyan konuları ele alıyor: Açlık, savaş, kavgalar, hayat ve ölüm… Bir sorundan girerken kendinizi bambaşka bir sorunla karşı karşıya bulabiliyorsunuz, fakat bu, yönetmen Nurullah Tuncer’in başarısıyla “bir duygusal sömürü”den çok nesnel bir gerçeklikle verildiği için seyircide daha büyük bir etki ve cevaplanmaya dair sorular bırakıyor…
Oyun, hayat ve ölümü anlattığı için, oyuna adeta bir hayat coşkusu ve ölüm durgunluğu verilmiş… Oyuncuların, coşku ve müzikle seyircilerin arasından geçip oyuna başladığı “düğün” sahnesi sevinci, hemen ardından yaşanan ölümdeki üzüntü ise, hayatın belirsizliği ve acımasızlığına gönderme yapıyor… Oyunun sorunları elbette bu kadarla da bitmiyor, oyundaki “insanlık tarihi ölüler tarihi”dir sözü, insanın çağlardır yaşadığı toplumsal savaşları ve yine çok önemli bir toplumsal sorunu, açlığı ele alıyor. “Bugün dünyada her saniye açlıktan bir insan ölüyor, tıp hiçbir zaman tedavi edilemeyecek en tehlikeli ve modern dünyanın ölümcül hastalığının “açlık” olduğunu kabul etmeyecek, kabul etmez çünkü ilaç, o hastalık konusunda susmaları için para verenlerin elinde” sözüyle ise tarafını belli ediyor.
                                                
                                                         
Ölen profesör, ölülerin diyarına yani “buluşma yeri”ne gittiğinde orada yakınlarını görür, hepsiyle sohbet eder ve bir şansla dünyaya geri döner, tabi ölülerin yaşayan akrabalarına söylemek istediklerini de iletecektir, fakat aldığı tepkilerledir ki dünyadan hemen ve bu kez geri dönmemek üzere ayrılacaktır…
Oyun, bu kadar önemli bir sorunu seyirciyi sıkmadan, dinamik bir ritm tutturarak, dört bölümde anlatması açısından son derece başarılı. Oliver Josifovski’nin muhteşem müziklerini ise anmadan geçemeyeceğim. Ayrıca dekor ve kostüm tasarımının da etkileyici olduğunu söylemeliyim.
Oyunculuklara gelince, bence herkes oyunun ritmine uygun, dinamik bir oyunculuk sergiliyor, fakat Uğur Arda Aydın’ın sade ve etkileyici oyunculuğu, onu oyunda ayrı bir yere koyuyor.
Sonuç olarak, Buluşma Yeri, diğer Kovaçeviç oyunları gibi insanlık sorunlarıyla ilgili, mizahı da elden bırakmadan düşündüren ve insanı cevap aramaya yönelten bir oyun, darısı üçlemenin son oyunu “Dar Ayakkabıyla Yaşamak “’ın başına…

                                                                                                    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder