SİTEYE DAİR

Öncelikle hoşgeldiniz... Bloğumu 2012 martında heyecanla açtığımda, izlediğim oyunların bende yarattığı etkiyi ve birikimim yettiğince bu oyunları yorumlamayı ve paylaşmayı amaçlamıştım. Sanatın pek çok alanıyla ilgili olmama rağmen tiyatro ile akademik anlamda bir bağım yoktu, çevirmen olduğum için "Tiyatro Çevirmenliği" çok ilgimi çeken bir alandı. Kendimi geliştirebilmek adına pek çok oyun izledim, okudum, araştırdım, düşündüm. Halen devam eden ve edecek olan bu süreç, tiyatroya olan sevgimin dışında ayrı bir bilinç ve birikim kazandırdı. Bundan sonra oyunlarla ilgili yazılar dışında, tiyatroyla ilgili farklı paylaşımlar da yapmak niyetindeyim, çünkü sanat insanın ruhunu zenginleştirir. Bu zenginliği her zaman paylaşmak dileğiyle, Onur.

2 Aralık 2012 Pazar

“NERDE KALMIŞTIK”


                 “NERDE KALMIŞTIK”

“Bu katliamlara sesini çıkarmayanlar yıllar sonra bunların filmleri çekildiğinde izleyip ağlamasınlar. Hiç inandırıcı olmuyorlar çünkü.”

Yazan: Ebru Nihan Celkan
Yöneten: Mirza Metin
Oyuncular: Ararat Mor, Bahar Selvi, Barış Gönenen, Cem Uslu, Ceren Kıran, Doğan Keçin, Engin Aydın, Fulya Aksular, Fatih Özkan, Mertcan Kayretli, Merve Engin, Sadi Celil Cengiz

Bu aralar toplumsal duyarlılığı yüksek oyunlar izliyorum. Her biri toplumda ayrı bir yaraya parmak basıyor. Evvelki akşam Sahne Hal’de izlediğim “Nerde Kalmıştık”  her bir karakterin toplumda ayrı bir kitleye karşılık geldiği son derece dolu bir oyun. Oyun değil gerçeklik demek isterim, çünkü oyun lafı kurmaca bir durumu yansıtıyor fakat biz “Nerde Kalmıştık”ta son derece gerçekçi bir olguyla karşı karşıyayız.

Her Türk gibi asker doğan kahramanımız Umut,  Doğu’ya askere gider ve orada şiddetli bir çatışma yaşar. Bizler, geri dönüşlerle birlikte Umut’un askerden döndükten sonraki yaşantısına ve çevresiyle yaşadığı uyumsuzluğa tanık oluruz.

Her “sağlıklı” Türk erkeği az önce de yazdığım gibi erkek doğar, eli silah tutmaya başladı mı itibarı daha da artar, hele bir de birilerini öldürdü mü… İktidarın silahla bir tutulduğu bir toplumda medeniyetten bahsedebilir miyiz? Nereye kadar bahsedebiliriz? Peki, bu durumu düzeltmek için payımıza düşen nedir? O pay bize söz hakkı verir mi?

Oyundaki karakterlerden bahsetmek istiyorum biraz da size: Oyunun en önemli karakterlerinden biri pek çok insanın görüşlerini yansıttığını düşündüğüm berber dayı. İçeriğinden oyunu çok açık etmek istemediğim için bahsetmek istemiyorum ama izlemenizi tavsiye edeceğim bu oyunda berber dayıya dikkat edin derim. (Yalnızca uzun saçlı erkeklere tahammül edemediğini söylemek zorundayım bir uzun saçlı erkek olarak). Oğlu konusunda hayal kırıklığı yaşayan bir baba, suya sabuna dokunmak istemeyen bir anne (kadın kelimesinden rahatsız olur), Umut’un tek ve silahları, askerliği merak eden ve düşünmeyi düşünmeyen arkadaşı ve Umut’un bu arkadaşı aracılığıyla tanıştığı ve biri saf, biri entelektüel olan iki kadın arkadaşı, babanın yanında çalışan ve durumu “inşallah” ve “maşallah”larla kurtarmak isteyen iki tane ortak ve ayrıca askerler. Bu saydığım karakterlerin hiçbiri Umut’u anlayamaz ya da anlamak istemez. Bu saydığım karakterlerin çoğu toplumda yüzyüze gelebileceğimiz, otobüslerde, dolmuşlarda sohbetlerini duyabileceğimiz karakterler ne var ki oyunda kendimi Umut dışında hiçbiriyle özdeşleştirmedim. Entelektüel Merve karakteri ile bile. Evet, Merve okur, filmlere düşkündür ancak Umut’un psikolojisini anlamak istemez, durumu ve Umut’u, Umutlar’ı kurtaracak olan belki de Merve’lerdir. Ancak entelektüeller ve halk arasında uçurum olması bu duruma imkân vermiyor kanımca.

Oyunculardan bir tek Barış Gönenen ve Merve Engin’i biliyordum. Bir önceki yazımdan (Uğrak Yeri) hatırlayacağınız gibi Barış’ın oyunculuğunu çok beğeniyorum ve burada paylaşmak istediğim bir nokta var: İki akşam arka arkaya Barış’ı izledim iki farklı oyunda ve ikisinde de oldukça farklıydı, kendini tekrarlamadan bir oyunculuk çizdiğini düşünüyorum. Ses tonu bile farklıydı. Umut’u oynayan ve bu oyunla kendisini tanıdığım Cem Uslu’nun oyunculuğunu da çok sevdim.

Benim bireysel gücümü, askerlik kavramını ve toplumsal düzendeki konumu dâhil pek çok şeyi sorguladığım bir oyun oldu “Nerde Kalmıştık” . Üzerine bol bol konuşulası ve düşünülesi…

                                               

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder